Haftasonu Manchester derbisi oynandı ve M.Utd savunmasında onca eksik yetmiyormuş gibi 38.dakikada Smalling'in atılması ve Rojo'nun sakatlanmasıyla iyice zor duruma düştü maçta. 10 kişi kaldığı için skoru 0-0'da tutmayı düşündü United. Oyununu oynamayı devam ettirip gol arayamaz mıydı ? City baskısı ve 10 kişi kalmanın psikolojisi ile United'lı oyuncuların ve maçı izleyenlerin söyleyeceği şey HAYIR olacaktır. Mantıklı olan da buydu aslında. Ama hep skora ve şartlara göre düşünüyoruz.
Maç 1-0 olduktan sonra United nasıl City kalesine hücum edip birkaç pozisyon bulabildi o halde ? Yine skor devreye girdi çünkü. United'lı oyuncuların kafalarında artık 0-0'ı korumak diye birşey olmadığı için ne olursa olsun artık, ben saldırayım, gol arayayım düşüncesi belirdi çünkü. City'lilerde de derbi maçında rakip 10 kişiyken kaza golü yemeden şu maçı atlatayım düşüncesi belirdi. Maçın son bölümleri United'ın baskısı ile sonuçlandı. Bunların hepsi skorun getirdiği Reaksiyon !
Skor ne olursa olsun, oyununuzu oynayın diyen bir teknik direktör'e saygım sonsuz. Oyunculara da. Geçen sene Spor Toto Süper Lig'de 10 kişi kaldığı maçlarda Ersun Yanal'ın hücum stratejisinden bir gram vazgeçmemesi ve takımın sahada 10 kişiyle bile dominant bir oyun sergileyebilmesi mentalite ile alakalı. Futbolda gerçekten skor çok önemli ama skor için bazı şeyleri yapmanız gerekiyor. Korkunun ecele faydası yok ! Gol yememek için kapanan ekipler eninde sonunda o korktukları golü yiyor çoğu zaman futbolda. Güç olarak aşağıda olan takımlar için söylemiyorum bunu tabi ki. Onlar güçleri el verdiğince mücadele edip skora odaklanacaklar. Ama dünyanın en pahalı oyuncularına sahip, hücum odaklı takımlar bunu yapıyor. Di Maria, Rooney ve Van Persie savunma yapsa ne olur yapmasa ne olur. Bu adamlar o paraları hücumda birşeyler yapmak için alıyor. Madem geri çekileceksin, çıkar hepsini, 10 kişi yığıl oraya... 10 kişiyle bile Di Maria ve RVP ile pozisyona girdi United. Demek ki yapılabiliyormuş, yeter ki istensin...
Psikolojik faktörler gerçekten çok önemli futbolda, skor da en önemli psikoloji. Yanlış anlaşılmasın , yalnızca Van Gaal'e ya da United'a değil eleştirim, daha ziyade genel bir eleştiri bu. 10 kişi kalınca veya deplasmanda, zor şartlarda oynayınca otomatik olarak savunmayı düşünen takıma ve oyunculara bu eleştiri. Hem de dünyanın en pahalı oyuncularına sahip takımlara.. Manchester City de bu mentaliteden kurtulamadığı için Avrupa'da yol alamıyor bir bakıma. Silva, Agüero, Dzeko, Navas, Nasri gibi adamlar sıradan oyuncular gibi oynuyor büyük maçlarda. Geçen yıl Pellegrini Barcelona eşleşmesinde Barcelona'dan o kadar çekinmişti ki tamamen City'nin karakterine aykırı bir futbol anlayışı ile oynattı takmını. Sonuç ? Ne City istediği oyunu oynadı ne de istediği skoru aldı. Potansiyelinin yarısını gösteremeden, çaresiz bir görüntü vererek elendi. Halbuki kora kor oynasan ne olacak ? Barcelona'ya elendin diye kimse birşey demeyecek. Ama sen kadrodaki kaliteden A+ verim alamıyorsan, onları başarılı olacak bir pozisyona sokmuyorsan buradan suçlu sensin teknik direktör olarak.
Pragmatik hocalar var dünyada, skoru almasını çok iyi bilen ve o yönde oynayan. Bu bir anlayış meselesi. Futbolda skor almak en önemli şey ama skoru alırken kimliğini koruyup, sahada istediklerini yaparak alırsan herkesin takdirini kazanırsın.
Bu arada yıllardır Carrick, Fletcher gibi adamlar nasıl oynuyor diye sorgulayan bir kesim vardı United'da. O oyuncular görevini layıkıyla yapan, büyük takım futbolcuları. Zor maçlarda, zor şartlarda ne yapılması gerektiğini bilen adamlar onlar. Bazılarına düz oyuncular, niteliksiz oyuncular olarak gözükebilir ama sahada kattıkları başka değerler var.
Son olarak, City istediğini aldı derbide - 3 puan -. Agüero müthiş formuna devam ediyor, Jovetic sene başındaki formunda olsaydı 3'lük olurdu maç. Navas'ta geldiğinden beri bir düşüş var, Sevilla'daki Navas sahada yok, onu aramıyoruz artık ama en azından City'e ilk geldiğinde kanatta etkili olan bir Navas City'e fayda sağlar. Fernando çok önemli bir transfer City için, Agüero'ya ilk yarıda gönderdiği 2 uzun top inanılmazdı. Saha görüşünün ne kadar iyi olduğunu net olarak gösteriyor bu iki pas. Onun dışında savunma ve orta saha arasında müthiş bir köprü. Pas oranı da yüksek ayrıca. Savunmanın arasına girip yaptığı kademeleri de sayarsak City'nin en az Toure kadar değerli bir oyuncusu Fernando. Onun görevini yapabilecek ikinci bir orta saha yok kadroda, onun yokluğunda zorlanmaları gayet normaldi. Fernandinho daha çok top yapmayı seven bir orta saha, öne çıkarak oynadığında etkili olabiliyor. Toure zaten farklı bir görevde.
United ise transfer döneminde üç sol bek transfer edip, birini stoper birini orta saha birini sol bek oynatıyor. Takıma net olarak 2 tane çok iyi stoper lazım. Ferdinand ve Vidic gitti, onlar varken de 1 tane sağlam stoper lazımken yazın bir stoper bile alınmaması gerçekten çok ilginç. United'ın kolay gol yediğinden dem vuruluyor, bu savunma kurgusu ile kolay gol yememe şansı yok. Tamam, sakatlıklardan dolayı çok değişti geri dörtlü ama ideal geri dörtlü oynasa ne olur ki ? Şampiyonluğa oynayacak bir geri dörtlü yok. Ayrıca Maroune Fellaini Everton'da parlarken forvette oynuyordu, orta sahadan oraya çekmişlerdi. Fellaini orta sahada da oynar ama ilerde fizik gücü ile çok yıpratıyor rakipleri. United orta sahaya alternatif bulup transfer döneminde onu ilerde kullanmayı düşünmeli. Rooney iyiden iyiye orta sahaya kaydı.
Bu yazı 04.11.2014 tarihinde yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder