Açık bir futbolun oynandığı, tempolu mücadelede çok daha fazla gol olabilirdi. Deschamps ile dünya kupasında iyi bir görüntü çizen Fransa onun önderliğinde Euro 2016'ya hazırlanıyor. Fransa için Deschamps çok doğru bir tercih.
Fransa'nın kadro seçiminde kalede Mandanda*, savunma dörtlüsünde Evra, Varane, Mangala*, Sagna*, orta sahada Pogba, Cabaye, Matuidi üçlüsü, ileri üçlüde de Griezmann, Valbuena ve Benzema yer aldı.
Dünya kupasındaki genel ilk 11 tercihlerine göre üç oyuncu farklıydı (*'lı oyuncular ) . Kalede Mandanda'yı denemiş olabilir Deschamps, Lloris'i yeniden kalede görebiliriz ilerki maçlarda. Savunmada ise Sakho'nun yerine Mangala tercihi dünya kupasında da birçok otorite tarafından yapılması beklenen tercihti. Sağ bekte ise sakat Debuchy yerine Sagna oynadı, Debuchy döndüğü zaman formayı geri alabilir. Uzun lafın kısası, Fransa iskeletini belirlemiş durumda. Ribery'nin plansız vedası ile Valbuena ve Griezmann'ın yeri garanti gibi görünüyor ilk 11'de ama bu iki oyuncunun çok daha fazla sorumluluk alması gerekecek onun yokluğunda. Özellikle Valbuena Ribery'siz Fransa'da yaptıklarıyla yazın göz doldurmuştu turnuvada, Griezmann ise henüz beklenen etkiyi yapamadı ne Atletico'da ne Fransa'da. Takımın hücum lideri Benzema ise Fransa Milli takımı ile başka bir profile bürünüyor Dünya kupasından beri. Kale önünde Fransa milli takımıyla oldukça etkili olan Benzema cumartesi günkü maçın da açılış golüne imza attı. Sadece gol bölgelerinde attığı gollerle değil arkadaşlarına hazırladığı pozisyonlarla da takdir topluyor Fransa milli takımındaki Benzema.
Matuidi, Cabaye ve Pogba üçlüsü müthiş bir üçlü. Matuidi güç ve dinamizm, Pogba teknik ve fizik, Cabaye ise yüksek oranda başarılı pas özelliği ile müthiş bir denge kuruyor orta sahada. Bu üç oyuncunun atağın gelişimine göre sırayla ileriye koşular yapması ( Cabaye daha çok geride kalıyor ) ve skora katkıda bulunması da cabası. İkinci golde geriden gelen Pogba'nın müthiş plasesi vardı mesela.
Günden güne olgunlaşan Varane ve Manchester City gibi büyük bir kulübe transfer olan Mangala'nın gelişimlerini sürdürecekleri varsayıldığı zaman 2 yıl içerisinde korkulacak bir savunma tandemi oluşturacaklarını düşünebiliriz. (Efsane Blanc-Thuram veya Leboeuf-Blanc tandemi gibi)
Portekiz'de ise başa Fernando Santos'un gelmesiyle tanıdık yüzleri görmeye başladık.
Ricardo Quaresma, Ricardo Carvalho, Tiago, Danny gibi tecrübeli isimler kadroda yer aldı Cumartesi günkü maçta. Quaresma ve Carvalho oyuna sonradan dahil oldular ama Santos'un daha hazır bir kadro ile turnuvaya katılmak istediğini görüyoruz. Özellikle Danny ileride Nani ve Ronaldo'nun omuzlarına binen yükü hafifletecek bir oyuncu. Quaresma da aynı şekilde hücumda önemli bir opsiyon olacak Portekiz için. Eliseu, Cedric Soares gibi yeni oyuncuları da kadroya monte eden Santos'un pozitif kariyeri düşünüldüğü zaman Portekiz için başarılı günlerin geri geleceğini söyleyebiliriz. 2 yıl sonra bu kadro daha da yaşlanacak, Carvalho, Alves gibi oyuncular belki kadroda olmayacak ama William Carvalho, Andre Gomes - Valencia'da büyük çıkış yaptı-, Vieirinha- Wolfsburg'da iyi futbol oynuyor- gibi isimlerin gelişim göstermesi ile yeniden Avrupa futbolunda söz sahibi olabilirler. En azından Dünya kupasındaki kadar kötü olmayacaklarını düşünüyorum.
Maç 2-1 bitti ama skordan çok oynanan pozitif oyun ve Fransa'nın kupaya şimdiden ne kadar motive olduğunu görmek çarpıcıydı. Portekiz'in de eldeki kadroyu değiştirerek, daha gerçekçi bir oyunla turnuvaya hazırlandığını, 4 ay önceki silik görüntüsünden çok uzak olduğunu gördük.
Bu yazı 13.10.2014 tarihinde yazılmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder