Dün akşam Anfield’da oynanan Liverpool – Arsenal maçında bu
yıl beklentilerin altında kalan iki takım beklentilerin üstünde bir maç ortaya
koydu. Liverpool’un hakimiyeti altında
geçen maçta ev sahibi ekip 1 puanı 90+7’de kurtardı.
GALİBİYET İÇİN
OYNAYAN İKİ TAKIM
Ligde 10. Sırada bulunan Liverpool hücum hattındaki
eksikleri - iki gol bulmasına rağmen - bu
maçta yine hissetti. Sterling Manchester United maçındaki gibi en uçta görev
alırken ona Markovic, Lallana ve Coutinho destek verirken Welbeck, Giroud,
Sanchez üçlüsü ile sahada yer alan Arsenal’in Anfield’da 1 puandan fazlasını
hedeflediğini söylesek yanlış olmazdı.
Liverpool menajeri Brendan Rodgers bu yıl İngiltere’de moda
olan üçlü savunmayı – geçen yıl kendisi de kullanıyordu - bir kez daha
kullandı. Skrtel Toure ve Sakho’dan oluşan savunma üçlüsünün önünde Lucas Leiva
ve Steven Gerrard oynarken, kanatlarda Henderson ve Markovic bulunuyordu.
Arsenal’in etkili oyuncularından Sanchez’in sağ kanatta oynadığı düşünülürse,
sol tarafta Markovic’e çok iş düşüyordu ki Sanchez sezonun en kötü maçlarından
birini oynayarak maç öncesi beklentileri boşa çıkardı.
Orta sahayı Cazorla, Flamini, Chamberlain üçlüsü ile kuran
Wenger sağ bek Debuchy’i merkezde Mertesacker’le birlikte kullanıp beklerde
Chambers ve Gibbs’e şans verdi.
MAÇIN KISA ÖZETİ
Maçın ilk yarısı Liverpool’un lehine gelişti. Topla daha
fazla oynayıp ileride pozisyonlar bulan ekip Liverpool’du. 45’te Coutinho’nun
golüne aynı dakikada Debuchy cevap verip soyunma odasına 1-1 girilmeseydi skor
avantajıyla ikinci yarıda daha rahat bir Liverpool görebilirdik. Arsenal
beklentilerin aksine topla daha az oynayıp hücumda daha az gözükmesine rağmen
Cazorla ve Giroud’un muhteşem işbirliği ile öne geçen taraf oldu. 1-2’den sonra
Coutinho’nun ayağına oturmayan birkaç önemli gol pozisyonu buldu Liverpool.
Ardından oyuna sonradan giren Borini takımını 10 kişi bırakınca Arsenal’in
rahat bir galibiyet alacağı düşünülüyordu. Skrtel’in sakatlığı dolayısıyla 5,6
dakika ekstradan duran oyun 9 dakika uzatmaya gitti. Son dakika psikolojisi ile
skoru korumak için geriye çekilen Arsenal uzatmanın 9 dakika olduğunu bir
anlığına unuttu sanırım. 9 dakika futbol için çok uzun bir süre ve nitekim 90+7’de
kornerden gelen topta Skrtel’in rahat kafa vuruşu ile golü yediler.
ÇIKMAZ SON
Sonuç olarak Liverpool 10, Arsenal 6.sırada kaldı. Her iki
takım için de işler bu yıl iyi gitmiyor. Arsenal futbolcu kalitesiyle biraz
daha önde sıralamada Liverpool’dan ama onlar da en az Liverpool kadar kötüler
bu yıl. Bahsettiğim oyuncu kalitesi farkı olmasaydı belki Liverpol yerine
Arsenal 10.’ydu.
HEDEFSİZ ARSENAL
Wenger’in hedefsiz Arsenal’i – yıllardır şampiyonluğa
uzaklar- uzun zamandır eleştiriliyordu. Yetiştirici kulüp olup rekabette geride
kalan Arsenal bu döngüyü kırmak için 2 yıldır pahalı transfer hamleleri yapıyor
-Mesut Özil ve Alexis Sanchez -ama sonuç değişmiyor. Mesut ilk 3 ay gösterdiği
performansın yanına yaklaşamıyor, Alexis ise iyi bir form tuttursa da tek
başına yeterli olmuyor başarı için.
SAVUNMADAKİ
EKSİKLİKLER
Takımın savunmada yaşadığı sıkıntılar aşikar, dünya çapında
stoper, bek ve önliberolara sahip değil Arsenal. Elindeki malzeme ile de anca
bu kadar savunma yapabiliyor. Zaten Wenger’in pek önemsediği bir şey değil
oyunun savunma tarafı. Hal böyle olunca da takım kırılgan oluyor. Anderlecht’e
karşı 3-0 öne geçtiği maçı bile beraberlikle bitirebiliyor. Gol yemeye çok
müsait Arsenal. Ayrıca orta sahadaki yumuşaklık da göze çarpıyor. Wilshere,
Cazorla, Arteta ideal üçlüsü oyunun pas yönünü harika oynuyor olabilirler ama
fiziksel olarak zayıf kalıyorlar. Bununla birlikte, savunmanın içine giren,
oraya yardım getirebilen oyuncu tipleri değil bu oyuncular. Arsenal tiki-taka
benzeri bir oyunla ancak fiziksel dezavantajlarını kapatabilir bu orta saha
yapısıyla. O sistemi oynatmak, uzmanlaştırmak ise Pep Guardiola’nın işi.
GİROUD
İleri uçta Giroud’un konta atak oyununda ağır kalması,
kalite olarak bir Benzema bir Suarez bir Sturridge bir Diego Costa ayarında
olmaması da takımın kötü oynadığı maçlarda santraforunun yapacağı ekstra
işlerle ekstra puanlar kazanmasına mani oluyor. Sanchez ve Welbeck kontra atağa
daha uygun oyuncular. Skor 1-2 olduktan kısa bir süre sonra bunlardan birini
öne atıp başka bir orta saha oyuncusu ile hem orta sahayı kalabalık tutmayı hem
de ani ataklarda daha etkili olmayı düşünebilirdi Wenger ama yapmadı.
Wenger “adjustment” -
düzeltme , duruma göre değiştirme - konusunda yıllardır böyle. Kazanmak için
sistemini, felsefesini değiştiren bir adam değil. Belli kalıpları var ve
kazanmak çok umurunda değil. Doğru oyunu oynamayı felsefe edinmiş durumda ama
şampiyonluğu hedefleyen bir takımın oyundan çok puana odaklaması gerekiyor.
City ve Chelsea gereken bütün ayarlamaları, değişiklikleri yapıp kimi zaman
çirkin futbolla kazanıyor.
Önemli olan kazanmak mı yoksa göze hoş gelen futbol oynayıp
hedefsiz yola devam etmek mi bu da Arsenal yönetiminin vereceği karar.
SUAREZ’İN GİDİŞİ
LİVERPOOL’U ÇOK ETKİLEDİ
Liverpool cephesinde ise klasik bir “yıldız oyuncunun
ayrılışı ve onun yerine alınan oyuncuların katkı verememesi” sendromu
yaşanıyor. Luis Suarez sadece geçen yıl
Premier Lig’in değil dünyanın en iyi
oyuncularından biriydi – ısırma olayı yaşanmasa yılın futbolcusu için ilk 3
adaydan biri olabilirdi - . Liverpool’a bir sürü puan kazandırdı Sturridge’le
birlikte. Suarez’in yaptığı sadece rakamlarla ölçülemez. Liverpool’a getirdiği
özgüven rakiplere saldığı korku da yadsınamaz faktörler. Liverpool Suarez’le
sahaya çıktığında rakipler savunma hatlarını öne çıkarmakta tereddüt
ediyorlardı.
BALO(N)TELLİ ve
LAMBERT
Suarez’in yerine alınan Balotelli ise bu yıl fiyasko, henüz
golü yok Liverpool adına. Golünün olmaması çok fazla önemli değil ama
sergilediği duruş ve tavırları bir kez daha rahatsızlık veriyor. Sturridge’in de sakat olduğu bu dönemde sahaya
adım bile atamamasının yegane nedeni de bu. Takım Real Madrid’e 3-0 yenilirken
orta sahada gamsız bir şekilde dolanıp arkadaşlarına topuk pasları atan, devre
arası Marcelo ile forma değiştiren bir adam Balotelli.
Kalitesi Liverpool’a yetmeyen, iyi iniyetli ama eski tip bir
golcü olan Lambert’ın da takıma katkısı çok az. Hal böyle olunca ileride
Sterling oynuyor son iki maçtır – aslen kanat oynayan Sterling-. Sterling’in
kanatlarda yaptığı işi yapacak bir başka Sterling de yok maalesef.
DİĞER BÖLGELER DE
SORUNLU
Sadece ilerde değil sorunlar, orta sahadaki dinamizm,
Gerrard’ın yaşı gereği yaşadığı düşüş, yeni transferler Lallana ve Markovic’in
geldikleri takımlardaki performanslarının yarısına dahi ulaşamaması da sorunlar
arasında. Yine de bence Suarez Sturridge ikilisi sahada olsaydı hem orta saha
hem de bu kanat oyuncuları çok daha iyi performans verirlerdi.
Liverpool erken gol bulup hızlı oyuncularıyla rakibi hep
tehdit altında tutuyordu geçen yıl. Sterling, Sturridge ve Suarez ışık hızında
kaleye iniyorlardı. İlerde ne top tutabildikleri ne de kaliteye sahip oldukları
için bu yıl bu özelliklerini kaybettiler.
OCAK’TA YENİ TRANSFER
ve STURRIDGE’in DÖNMESİ GEREKİYOR
Ocak’ta Sturridge dönünce işler bir parça düzelebilir ama
kesinlikle oyun yanında dünya çapında bir forvet oyuncusu gerekiyor. Gezici
forvet Edinson Cavani benzeri bir oyuncu ilaç olur Liverpool’a.
MIGNOLET’E İNANÇ
GEREKİYOR
Ayrıca takımın kalede Mignolet’e güvenmesi gerektiğini
düşünüyorum. Mignolet’nin kumaşı çok iyi, geçen sene de bunu gösterdi. Bu yıl
kötü oynuyor ama Jones’tan çok daha iyi bir kaleci. Jones ile alacağınız yol
sınırlı, Mignolet’i kendine getirebilirseniz kazancınız çok daha fazla olur!
Kaleci aramayı bırakıp Mignolet’e güvenmeye devam etmeli Liverpool. Ama illa
bir kaleci alınacaksa Petr Cech’in peşine düşmeleri akılcı olur.
İLK 4 ÇOK ZOR BELKİ
İLK 6 OLABİLİR
Liverpool’un sorunları devre arası transflerine göre
hafifleyebilir ama bitmez. İlk 4’ü bir şekilde yakalayabilirlerse çok iyi olur
ama o da çok uzak gözüküyor şu aşamada. En kötü ihtimalle ligi ilk 6 içinde
bitireceklerini düşünüyorum. Rodgers da eksiklerin farkında, ara transfer
döneminde çok dikkatli olmaları gerekiyor.
Bu yazı 22.12.2014 tarihinde yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder