Derbilerde kazanmak zorunda olmak her zaman için bir
avantaj, özellikle içerde oynuyorsan… Geçmişte Fenerbahçe’nin Galatasaray
galibiyeti ile puan farkını kapatıp lige tutunduğu birçok an olmuştur. Dünkü
maçta da benzer bir senaryo vardı ortada ve bu bir kez daha gerçekleşti.
Hamza Hamzaoğlu her ne kadar ofansif bir 11 ile çıksa da her
ne kadar galibiyeti istediklerini belirtse de puan farkının rahatlığı Fenerbahçe’nin
baskısıyla birleşince Galatasaray’ı iyice skoru koruma ve beraberliğe razı olma
durumuna itti.
Golü atanın avantaj sağlayacağı ilk yarıda oyun çok hızlı
başladı. Her iki taraf da ilk golü atmak için istekliydiler. Soldan gelen
Galatasaray ortasında savunma ve Volkan’ın anlaşmazlığı Selçuk’un boş kaleye
topu ağlara göndermesi ile sonuçlanabilirdi. İyi bir refleks topu çıkaran
Volkan maçın devamında daha net fırsatları savuşturarak takımının galibiyetinde
çok önemli bir rol oynayacaktı.
Fenerbahçe’nın istekli görüntüsü Galatasaray’ın pozisyonları
ile dengelendi. Burak Yılmaz’ın karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaçırdığı
golden sonra oyun durulmaya başladı. Fenerbahçe savunmadan uzun toplarla
çıkmaya çalıştı çünkü orta sahadan yardım gelmedi ve takım saha içerisinde çok
kopuk gözüktü. Hava hakimiyeti olmayan Sow ve Emenike’ye atılan bu toplar
Galatasaray’a hediye oldu bir anlamda. Topu kullanma konusunda Galatasaray ilk
yarıda daha iyi olmasına rağmen üretkenlik konusunda eksiktiler. Hücumda
çoğalmalarına rağmen sol kanattan gelen organizasyonlar dışında etkili
olamadılar.
Fenerbahçe orta sahasında Diego aldığı topların neredeyse
hepsini olumlu kullandı ama Fenerbahçe hücumda bir türlü çoğalamadı. Gökhan’ın
sağdan rakibini geçip Kuyt’a çıkardığı pozisyon dışında duran top haricinde
pozisyon bulamadı Fenerbahçe ilk yarıda. Caner’in derinden yaptığı ortalar
savunmada eridi.
İkinci yarıda oyun tamamen Fenerbahçe’nin lehine döndü.
Birbirine daha yakın oynamaya başlayan Sarı Lacivertliler topu kaptırdıklarında
yaptıkları pres’in düzeyini artırdılar. Tribünlerin de katılımıyla üst üste
pozisyonlar geldi. Sow’un volesini müthiş bir refleksle Muslera çıkardı,
ardından Emre’nin frikiği direkte patladı, Kuyt dönen topu 3 metreden dışarı
attı. Emenike birkaç dakika sonra duran toptan gelen ortayı dışarı vurdu,
direğin birkaç cm dışından auta gitti top. Bu dakikalarda gerçek bir pivot
santrafor olan, yan toplarda ve duran toplarda etkili olan Pierre Webo sahada
olsaydı maçın golü daha erken gelebilirdi. Yine ilk yarıda soldan gelen iki
ortada Kuyt Olcan’ın yanından kafayı vurdu. Net vuruşlar olmadı bunlar ama bu
eşleşmeyi daha fazla kullanmayı deneyebilirdi Fenerbahçe. Olcan – Kuyt
eşleşmesinde sol taraftan gelecek bir orta ile arka direkte Kuyt etkili
olabilirdi.
Doğal mevkisi sol bek olmayan Olcan maçın en kritik
anlarından birinde Emenike’yi kaçırdı, sarı kartla ucuz kurtuldu. Pozisyon net
olarak bariz gol şansı dolayısıyla kırmız kartla değerlendirilmeliydi. Kırmızı
kart gelseydi baskı iyice artardı ve Fenerbahçe daha rahat bir galibiyete
ulaşabilirdi.
İkinci yarıda Gökhan ve Kuyt’ın sağdan daha fazla gelmesiyle
arkada boşluk bulurum düşüncesi ile Yasin’i oyuna aldı Hamza hoca. Yasin
oynadığı limitli dakikalarda iyi işler yaptı, özellikle golden sonra ceza
sahasında yaptığı ince işler skorboard’u değiştirebilirdi.
Diego 65, 70.dakikadan sonra oyundan düşmeye başlamıştı,
Webo ile değiştirilmesi doğruydu.
Fenerbahçe’nin baskısı kısmen azalmışken gol geldi. Oyuna
giren Webo’nun indirdiği topta kontra atakta yakalanan Galatasaray savunmada
açık verdi. Solda topla buluşan Kuyt çok düzgün bir vuruşla Muslera’yı avladı.
5 metreden , 3 metreden kaçan gollerden sonra çok daha zor bir pozisyonda gol
geldi.
Futbolda en tehlikeli anlar golü attıktan sonraki birkaç
dakikadır. Golün sarhoşluğuyla gol yemeye açık olur takımlar ki bu neredeyse
dün gerçekleşiyordu. 80 dakika gol için yoğun çaba harcayan Fenerbahçe golün
keyfini yanlızca 1,2 dakika sürecekti eğer Yasin’in vuruşu gol olsaydı. Volkan
iyi bir refleksle topu çıkardı ama Yasin’in de çok net bir vuruş yapamadığını
söylemekte yarar var. Golden önceki ince işleri başarıyla yapan Yasin daha sert
bir şut çıkarsaydı Volkan’ın yapacağı bir şey olmayabilirdi.
Kalan dakikalar vakit öldürmekle geçti Fenerbahçe için ve
sonuç olarak galibiyeti daha çok isteyen taraf maçı kazandı.
Baskı yediği anlarda Galatasaray orta sahası Fenerbahçe orta
sahasına karşı direnemedi, maçı orta sahada kaybetti Galatasaray. Bu anlarda Sneijder,
Umut veya Burak’ın yerine Dzemaili veya başka bir orta saha oyuncusu ile
takviye yapsaydı Hamza hoca Fenerbahçe baskısını hafifletip, birkaç pasla
kontra atağa çıkma şansına sahip olabilirdi takımı. Sahada çok etkisiz görüntü
çizen Sneijder yerine daha dirençli bir orta saha oyuncusu ile oyunu tutma
şansı vardı Galatasaray’ın. Skor 1-0 olunca iş işten geçti. Bu galibiyet ile
Fenerbahçe bir kez daha bir Galatasaray galibiyeti ile lige tutundu.
Bu yazı 09.03.2015 tarihinde yazılmıştır