9 Mart 2015 Pazartesi

Fenerbahçe:1 Galatasaray:0

Derbilerde kazanmak zorunda olmak her zaman için bir avantaj, özellikle içerde oynuyorsan… Geçmişte Fenerbahçe’nin Galatasaray galibiyeti ile puan farkını kapatıp lige tutunduğu birçok an olmuştur. Dünkü maçta da benzer bir senaryo vardı ortada ve bu bir kez daha gerçekleşti.
Hamza Hamzaoğlu her ne kadar ofansif bir 11 ile çıksa da her ne kadar galibiyeti istediklerini belirtse de puan farkının rahatlığı Fenerbahçe’nin baskısıyla birleşince Galatasaray’ı iyice skoru koruma ve beraberliğe razı olma durumuna itti.

Golü atanın avantaj sağlayacağı ilk yarıda oyun çok hızlı başladı. Her iki taraf da ilk golü atmak için istekliydiler. Soldan gelen Galatasaray ortasında savunma ve Volkan’ın anlaşmazlığı Selçuk’un boş kaleye topu ağlara göndermesi ile sonuçlanabilirdi. İyi bir refleks topu çıkaran Volkan maçın devamında daha net fırsatları savuşturarak takımının galibiyetinde çok önemli bir rol oynayacaktı.
Fenerbahçe’nın istekli görüntüsü Galatasaray’ın pozisyonları ile dengelendi. Burak Yılmaz’ın karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaçırdığı golden sonra oyun durulmaya başladı. Fenerbahçe savunmadan uzun toplarla çıkmaya çalıştı çünkü orta sahadan yardım gelmedi ve takım saha içerisinde çok kopuk gözüktü. Hava hakimiyeti olmayan Sow ve Emenike’ye atılan bu toplar Galatasaray’a hediye oldu bir anlamda. Topu kullanma konusunda Galatasaray ilk yarıda daha iyi olmasına rağmen üretkenlik konusunda eksiktiler. Hücumda çoğalmalarına rağmen sol kanattan gelen organizasyonlar dışında etkili olamadılar.

Fenerbahçe orta sahasında Diego aldığı topların neredeyse hepsini olumlu kullandı ama Fenerbahçe hücumda bir türlü çoğalamadı. Gökhan’ın sağdan rakibini geçip Kuyt’a çıkardığı pozisyon dışında duran top haricinde pozisyon bulamadı Fenerbahçe ilk yarıda. Caner’in derinden yaptığı ortalar savunmada eridi.

İkinci yarıda oyun tamamen Fenerbahçe’nin lehine döndü. Birbirine daha yakın oynamaya başlayan Sarı Lacivertliler topu kaptırdıklarında yaptıkları pres’in düzeyini artırdılar. Tribünlerin de katılımıyla üst üste pozisyonlar geldi. Sow’un volesini müthiş bir refleksle Muslera çıkardı, ardından Emre’nin frikiği direkte patladı, Kuyt dönen topu 3 metreden dışarı attı. Emenike birkaç dakika sonra duran toptan gelen ortayı dışarı vurdu, direğin birkaç cm dışından auta gitti top. Bu dakikalarda gerçek bir pivot santrafor olan, yan toplarda ve duran toplarda etkili olan Pierre Webo sahada olsaydı maçın golü daha erken gelebilirdi. Yine ilk yarıda soldan gelen iki ortada Kuyt Olcan’ın yanından kafayı vurdu. Net vuruşlar olmadı bunlar ama bu eşleşmeyi daha fazla kullanmayı deneyebilirdi Fenerbahçe. Olcan – Kuyt eşleşmesinde sol taraftan gelecek bir orta ile arka direkte Kuyt etkili olabilirdi.

Doğal mevkisi sol bek olmayan Olcan maçın en kritik anlarından birinde Emenike’yi kaçırdı, sarı kartla ucuz kurtuldu. Pozisyon net olarak bariz gol şansı dolayısıyla kırmız kartla değerlendirilmeliydi. Kırmızı kart gelseydi baskı iyice artardı ve Fenerbahçe daha rahat bir galibiyete ulaşabilirdi.

İkinci yarıda Gökhan ve Kuyt’ın sağdan daha fazla gelmesiyle arkada boşluk bulurum düşüncesi ile Yasin’i oyuna aldı Hamza hoca. Yasin oynadığı limitli dakikalarda iyi işler yaptı, özellikle golden sonra ceza sahasında yaptığı ince işler skorboard’u değiştirebilirdi.

Diego 65, 70.dakikadan sonra oyundan düşmeye başlamıştı, Webo ile değiştirilmesi doğruydu.
Fenerbahçe’nin baskısı kısmen azalmışken gol geldi. Oyuna giren Webo’nun indirdiği topta kontra atakta yakalanan Galatasaray savunmada açık verdi. Solda topla buluşan Kuyt çok düzgün bir vuruşla Muslera’yı avladı. 5 metreden , 3 metreden kaçan gollerden sonra çok daha zor bir pozisyonda gol geldi.

Futbolda en tehlikeli anlar golü attıktan sonraki birkaç dakikadır. Golün sarhoşluğuyla gol yemeye açık olur takımlar ki bu neredeyse dün gerçekleşiyordu. 80 dakika gol için yoğun çaba harcayan Fenerbahçe golün keyfini yanlızca 1,2 dakika sürecekti eğer Yasin’in vuruşu gol olsaydı. Volkan iyi bir refleksle topu çıkardı ama Yasin’in de çok net bir vuruş yapamadığını söylemekte yarar var. Golden önceki ince işleri başarıyla yapan Yasin daha sert bir şut çıkarsaydı Volkan’ın yapacağı bir şey olmayabilirdi.

Kalan dakikalar vakit öldürmekle geçti Fenerbahçe için ve sonuç olarak galibiyeti daha çok isteyen taraf maçı kazandı.


Baskı yediği anlarda Galatasaray orta sahası Fenerbahçe orta sahasına karşı direnemedi, maçı orta sahada kaybetti Galatasaray. Bu anlarda Sneijder, Umut veya Burak’ın yerine Dzemaili veya başka bir orta saha oyuncusu ile takviye yapsaydı Hamza hoca Fenerbahçe baskısını hafifletip, birkaç pasla kontra atağa çıkma şansına sahip olabilirdi takımı. Sahada çok etkisiz görüntü çizen Sneijder yerine daha dirençli bir orta saha oyuncusu ile oyunu tutma şansı vardı Galatasaray’ın. Skor 1-0 olunca iş işten geçti. Bu galibiyet ile Fenerbahçe bir kez daha bir Galatasaray galibiyeti ile lige tutundu.

Bu yazı 09.03.2015 tarihinde yazılmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder